The Pearl Clinic Antalya Türkiye Profesyonel Diş Hizmetleri
 

BRACES TÜRKİYE VE GÖRÜNMEZ HİZALAYICILAR

Diş teli tedavisi Türkiye'de başlamayı düşünen kişiler genellikle bir ortodonti uzmanına başvurduklarında birçok şüphe duyar ve birçok soru sorarlar. En sık sorulan soru genellikle ortodontik sorununuzu düzeltmek için kullanacağınız cihazın türüyle ilgilidir. Cevap aşağıdadır.

Diş Teli mi Yoksa Görünmez (Şeffaf) Hizalayıcılar mı?

Öncelikle ortodontik tedaviyi gerçekleştirmenin tek bir "doğru yolu" olmadığını unutmayın. Başlangıç noktası doğru teşhistir ve ortodontistler bu alanda özel eğitimden geçerler. Ortodontik kayıtlar (röntgen, fotoğraflar ve alçılar) alındıktan sonra ortodontist sorunları listeler ve bir tedavi planı hazırlar. Bir seçenek, doğası gereği diğerinden daha iyi değildir. Bireyin düzeltilmesine yönelik tedavi yaklaşımı, tedavi hedeflerine ve hastanın yaşam tarzı ihtiyaçlarına göre belirlenecektir.

Ancak diş teli tedavilerinde seçenek türü ne olursa olsun, bazı kurallar tüm hastalar için geçerlidir. Örneğin, tüm hastalar her gün dişlerini fırçalamalı ve diş ipi kullanmalı, tedaviden sonra koruyucu bant takmalıdır.

Diş Telleri

Ortodontik problemlerin çoğu, diş telleri kullanılarak başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Diş telleri, onlarca yıldır ortodontistlerin geleneksel tedavi yöntemi olarak kullandığı bir araç olmuştur. Ancak günümüzde diş telleri çeşitli modellere sahiptir: paslanmaz çelik, diş renginde seramik ve hatta altın rengi.

1. Görünürlük: Daha gizli seçenekler olsa da (diş renginde teller, dişlerin arkasına geçen teller), diğer unsurlar görünür durumda kalır (altın renkli bantlar, teller veya destekler). Ancak diş teli tedavilerinde sabitleme lastiklerinin renklerini tercih edebilirsiniz.

2. Hareketlilik: Tedavi süresince diş telleri dişlere bağlı kalır. İyi tarafı, sert ve yapışkan yiyecekler yemediğiniz sürece onları kaybedemezsiniz.

3. Konfor: Diş tellerinin yerleştirilmesi veya ayarlanması başlangıçta rahatsızlığa neden olabilir ve diş telleri tellerle birlikte ağız dokusunu geçici olarak tahriş edebilir. Hastalar genellikle kısa süreli rahatsızlığa kolayca katlanır. Hasta genellikle diş teli takmaya alışır ve hatta taktıklarını unutabilir.

4. Hijyen: Bu tedaviyi alan hastaların dişlerini, diş etlerini ve diş tellerini plak ve yemek artıklarından uzak tutmaları gerekir, böylece bakteriler diş minesine saldıramaz veya diş eti iltihabına neden olamaz. Ağız hijyenini korumak için, sık sık fırçalama ve günlük diş ipi kullanımı yoluyla yiyecek artıklarını ve plakları gidermek önemlidir. Sabit aletleri kullanırken hijyen, aletleri kullanmamaya kıyasla daha zorlayıcı hale gelir çünkü fırçalama sürelerinin ve eforun üç katına çıkmasını gerektirir.

5. Diyet: Diş teli kullanan kişiler sert, yapışkan ve gevrek yiyeceklerden uzak durmalıdır. Aynı şekilde gazlı içecekler, aromalı sular veya sporcu içecekleri yerine suyu tercih etmeliler; çünkü bunlar asit ve şeker içerebilir ve her ikisi de diş minesine zarar verebilir.
 

Görünmez Hizalayıcılar

Bu şeffaf kapaklar, dişlere hafif bir baskı uygular ve dişlerin yerini değiştirir. Hizalayıcılar, ortodontik tedaviyi daha az dikkat çekici hale getiren birçok teknolojik gelişmeden biridir ve ortodontistlerin dişleri hareket ettirmek için kullandıkları ana sistemlerden biridir.

1. Görünürlük: Plaklar, onları neredeyse görünmez hale getiren ince, plastik, şeffaf kapaklardır. Şeffaf hizalayıcılar, dişlerin üzerine yerleştirildiklerinde yerlerine kılavuzluk etmeye yardımcı olur. Hizalayıcıların tasarımı, cihazın görünümünü en aza indirmeyi ve her türlü yaşam tarzına daha iyi uyum sağlamayı amaçlamaktadır.

2. Hareketlilik: Birçok hasta plakların çıkarılabilir olmasını takdir etmektedir. İnsanlar bunları yemek yerken, dişlerini fırçalarken ve diş ipi kullanırken ya da işte ya da sosyal etkinliklerde kısa süreliğine çıkarabilirler. Önemli olan bunları reçete edildiği şekilde kullanmaktır. Bu genellikle onları günde en az 22 saat ve doğru sırayla takmak anlamına gelir. Çıkarılabilir oldukları için plaklar kaybolabilir. Ceplerden düşüyorlar ve hatta bir peçeteye sarılıp kazara atılabiliyorlar. Bu rahatsızlıkların yaşanmaması için giyilmedikleri dönemlerde saklanabilmesi için özel olarak tasarlanmış kılıflar bulunmaktadır.

3. Konfor: Hasta yeni bir plak setine geçtiğinde başlangıçta bir miktar rahatsızlık hissedilse de, bu rahatsızlık kolayca aşınabilir. Rahatsız oldukları için plakları çıkarmak amacına aykırıdır. Plaklar ağızda olmadığı sürece çalışmaz.

4. Hijyen: Plaklarla birlikte alkolsüz içecek, aromalı su veya her türlü spor içeceği tüketiminden kaçınmak önemlidir. Sıvılar plakların içine sızar ve eğer asit, şeker veya her ikisini birden içeriyorsa, hızla diş lekelenmesine ve geniş çürüklere yol açabilir. Plaklar ağza yerleştirildiğinde dişlerin lekesiz olması gerekir. Sonuç olarak, ortodontik tedavide kullanılan apareyin tipinin, tedaviyi sağlayan kişinin bilgisinden çok daha az önemli olduğunu söyleyebiliriz. Teşhis etme ve bunu sizin veya çocuğunuzun güzel, sağlıklı bir gülümsemeye kavuşmasına yardımcı olacak bir tedavi planına dönüştürme konusunda eğitim ve yeteneğe sahip deneyimli bir ortodontistin becerilerine güvenin.